⚖️Nafaka ve Velayet (2025 Güncel Rehber)

💰 Nafaka Nedir? Boşanma Sürecinde Maddi Dengeyi Koruma Hakkı

Boşanma süreci, sadece duygusal değil; aynı zamanda ekonomik bir kırılmadır.
Evliliğin sona ermesiyle birlikte, eşlerden biri çoğu zaman gelirini, yaşam standardını ve düzenini kaybeder.
İşte nafaka, bu dengenin tamamen bozulmasını önleyen, sosyal adalet temelli bir hukuk aracıdır.

Türk Medeni Kanunu, nafakayı “boşanma veya ayrılıktan sonra yoksulluğa düşecek eşe yapılan maddi yardım” olarak tanımlar.
Ama bu tanımın ötesinde nafaka, bir geçim hakkıdır.
Çoğu zaman kadınlar için hayatta kalmanın, çocuklar için güvenli büyümenin, bazen de erkekler için adil paylaşımın sembolüdür.

Nafaka kararı, her davada mahkeme tarafından kusur oranı, gelir durumu ve yaşam standardı dikkate alınarak verilir.
Ama unutmamak gerekir: Nafaka bir cezalandırma değil, adaletli yaşam hakkının teminatıdır.


🔹 Nafaka Türleri Nelerdir?

Türk hukukunda dört tür nafaka vardır:

  1. Tedbir Nafakası

  2. Yoksulluk Nafakası

  3. İştirak Nafakası

  4. Yardım Nafakası

Her biri farklı koşullarda talep edilir ve farklı sürelerde devam eder.


🔸 1. Tedbir Nafakası: Boşanma Devam Ederken Geçim Güvencesi

Boşanma davası açıldığında, dava sonuçlanana kadar geçen sürede, eşlerden biri geçimini sağlayamayacak durumdaysa mahkeme tedbir nafakasına hükmeder.
Bu nafaka, dava süresince devam eder ve geçici bir güvence niteliğindedir.

Örneğin, bir kadın eşi tarafından ekonomik olarak tamamen desteklenmiş ve ev hanımı olarak yaşamışsa; dava süresince kira, gıda ve temel ihtiyaçları karşılamak için tedbir nafakası alabilir.
Yargıtay kararları, bu nafakanın “tarafların yaşam standartlarını koruma” amacı taşıdığını açıkça belirtir.

Tedbir nafakası sadece eş için değil, çocuk için de talep edilebilir.
Çocuğun eğitim, sağlık, bakım masrafları bu kapsamda karşılanır.

🔹 “Boşanma davası devam ederken nafaka alınabilir mi?”
Evet. Boşanma davası açıldığında mahkeme, geçim sıkıntısı yaşayan eş veya çocuklar için tedbir nafakası kararı verebilir.


🔸 2. Yoksulluk Nafakası: Boşanma Sonrası Destek

Boşanma sonrası ekonomik olarak yoksulluğa düşecek olan taraf, yoksulluk nafakası talep edebilir.
Bu nafaka, kusur oranı daha az olan veya hiç olmayan eş lehine hükmedilir.

Yargıtay’a göre yoksulluk, “asgari yaşam koşullarını sürdürememe hali”dir.
Yani kişi iş bulsa bile temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorsa, nafaka hakkı doğar.
Bu, genellikle kadınlar için geçerli olsa da, bazı dosyalarda erkekler de yoksulluk nafakası alabilmektedir.

Yoksulluk nafakası süresizdir; ancak taraf evlenirse, fiilen evli gibi yaşarsa veya ekonomik durumu düzelirse kaldırılabilir.
2024 Yargıtay içtihatları, “yeni evlilik benzeri birliktelik” yaşayanların nafaka hakkını kaybedeceğini açıkça ortaya koymuştur.

🔹 “Yoksulluk nafakası ömür boyu mu sürer?”
Hayır. Nafaka alıcısının evlenmesi, gelir elde etmesi veya fiilen evli gibi yaşaması halinde kaldırılabilir.


🔸 3. İştirak Nafakası: Çocuğun İhtiyaçları İçin

Boşanma davası sonrasında velayet kendisine verilmeyen taraf, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katkı sağlamak zorundadır.
Bu katkı, iştirak nafakası olarak adlandırılır.

Mahkemeler iştirak nafakasını belirlerken;

  • Çocuğun yaşı,

  • Eğitim düzeyi,

  • Ailenin ekonomik durumu,

  • Yaşam standardı gibi kriterleri dikkate alır.

Örneğin özel okulda okuyan bir çocuğun masrafı daha yüksek olacağından, nafaka miktarı da buna göre belirlenir.
Ayrıca çocuğun giderleri zamanla artacağından, nafaka artırım davası da açılabilir.

Yargıtay kararları, iştirak nafakasının çocuğun “refah içinde yaşama hakkı”nı koruma amacı taşıdığını belirtir.
Bu nedenle velayet sahibi ebeveynin gelir durumu düşük olsa bile, çocuğun ihtiyaçları önceliklidir.


🔸 4. Yardım Nafakası: Aile Bağlarının Sosyal Sorumluluğu

Türk Medeni Kanunu, sadece eşler arasında değil, altsoy ve üstsoy arasında da nafaka yükümlülüğü getirir.
Yani çocuk, anne-babasına; anne-baba da çocuğuna karşı “yardım nafakası” ile sorumlu olabilir.

Bu nafaka, boşanma davasından bağımsız olarak açılabilir.
Örneğin bir ebeveyn yaşlı ve bakıma muhtaçsa, çocuğundan yardım nafakası isteyebilir.
Bu yönüyle nafaka, sadece boşanma sonrası değil; aile hukukunun toplumsal sorumluluk alanıdır.


💬 Nafaka Miktarı Nasıl Belirlenir?

Mahkeme, nafaka miktarını belirlerken şu kriterleri dikkate alır:

  • Tarafların gelir durumu ve yaşam standardı

  • Evlilik süresi ve tarafların yaşı

  • Kusur oranı

  • Çocukların yaşı ve ihtiyaçları

  • Bölgesel yaşam maliyeti (İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehir farkı)

Mahkemeler genellikle asgari ücretin belli bir oranını temel alır.
Ancak bu oran sabit değildir; örneğin İstanbul’da yaşayan bir kişi için 2025 yılı ortalama yoksulluk nafakası 10.000 – 25.000 TL arasında değişmektedir.

Yargıtay kararlarında, nafakanın tarafların yaşam koşullarına uygun olması gerektiği vurgulanır.
Yani zengin bir eş, düşük nafaka ödeyerek sorumluluktan kaçamaz; aynı şekilde düşük gelirli bir kişiden aşırı nafaka talep edilemez.


📈 Nafaka Artırımı ve Kaldırılması Davaları

Zamanla ekonomik koşullar değişir; bu durumda taraflar, nafaka miktarının artırılması veya kaldırılması için dava açabilir.
Bu davalarda mahkemeler, TÜFE oranları, gelir artışı ve çocuğun giderleri gibi verileri dikkate alır.

Örneğin, çocuğun ilkokuldan özel liseye geçmesi veya sağlık sorunu yaşaması, nafaka artışı için geçerli sebeptir.
Tersine, nafaka alan tarafın gelirinin artması veya yeniden evlenmesi durumunda nafaka kaldırılabilir.

Yargıtay, 2024 tarihli bir kararında şöyle der:

“Nafaka, statik bir hak değildir. Ekonomik gerçeklik değiştikçe miktar da güncellenmelidir.”

Bu nedenle avukat desteğiyle düzenli aralıklarla nafaka dosyalarının gözden geçirilmesi büyük önem taşır.


👩‍⚖️ Nafaka Davalarında Avukatın Rolü

Nafaka davası, basit bir hesaplama süreci değildir.
Çünkü her ailenin yaşam standardı, gelir durumu, çocuk sayısı, hatta psikolojik dengesi farklıdır.
İyi bir nafaka avukatı, müvekkilinin yaşam biçimini, maddi gücünü ve duygusal durumunu birlikte değerlendirir.

  • Gelir beyanları incelenir.

  • Banka kayıtları, araç ruhsatları, gayrimenkul belgeleri toplanır.

  • Gerekirse bilirkişi incelemesi talep edilir.

Ama en önemlisi: Müvekkilin “yaşam hakkını” korumak için adil bir denge kurulur.
Çünkü nafaka, sadece para değil; insan onurunu koruyan bir değerdir.


👶 Velayet: Çocuğun Üstün Yararı İlkesi

Boşanma sonrası en hassas konu velayettir.
Velayet, sadece hukuki bir yetki değil; çocuğun yaşamına yön veren sorumluluktur.
Türk Medeni Kanunu’na göre, boşanma halinde mahkeme, çocuğun velayetini “çocuğun üstün yararını” gözeterek belirler.

Yargıtay’ın son yıllardaki yaklaşımı nettir:

“Velayet, anne veya babanın hakkı değil, çocuğun hakkıdır.”

Bu nedenle mahkemeler, karar verirken şu kriterleri dikkate alır:

  • Çocuğun yaşı ve cinsiyeti

  • Anne-babanın psikolojik durumu

  • Çocuğun eğitimi, sosyal çevresi, kardeş ilişkileri

  • Tarafların yaşam koşulları

Genel eğilim, küçük yaşta (0-7 yaş) çocukların anneye verilmesidir.
Ancak anne uygunsuz yaşam sürüyorsa, psikolojik rahatsızlığı varsa veya çocuğa zarar veriyorsa, velayet babaya geçebilir.


🧩 Çocuğun Görüşü: Dinlenme Hakkı

Mahkemeler 8 yaş üzeri çocukların görüşünü almak zorundadır.
Bu görüş, pedagojik destekle alınır; yani çocuk avukat veya psikolog eşliğinde konuşur.

Bu düzenleme, çocuğun da sürece dahil olmasını sağlar.
Çünkü velayet, sadece ebeveynler arasındaki çekişme değil; çocuğun ruhsal dünyasının korunmasıdır.


🏛️ Velayet Davasında Bilirkişi ve Pedagog Raporları

Aile mahkemeleri, velayet kararı verirken genellikle sosyal inceleme raporu ister.
Bu rapor, pedagog ve psikologlardan oluşan bir heyet tarafından hazırlanır.
Raporda, çocuğun hangi ebeveynle daha sağlıklı ilişkide olduğu, yaşam koşulları ve duygusal bağ düzeyi incelenir.

Yargıtay kararları, “pedagog raporu olmadan verilen velayet kararlarının eksik inceleme sayılacağı” yönündedir.
Dolayısıyla bu rapor, davanın kaderini belirleyebilir.

Bir velayet avukatı, bu rapor sürecini titizlikle takip eder.
Raporda müvekkiline yönelik olumsuz tespitler varsa, itiraz ve yeni inceleme talebi yapabilir.


🤝 Ortak Velayet ve Yeni Dönem Uygulamaları

2025 yılı itibarıyla Türkiye’de “ortak velayet” uygulamaları yaygınlaşmaya başlamıştır.
Artık boşanmış çiftler, çocuklarının velayetini karşılıklı uzlaşmayla paylaşabilmektedir.
Bu durum özellikle medeni biçimde boşanan ve iletişim kurabilen ebeveynler için uygundur.

Ortak velayet;

  • Çocuğun her iki ebeveynle güçlü bağ kurmasını,

  • Eğitim ve sağlık kararlarının birlikte alınmasını,

  • Çocuğun aidiyet duygusunun korunmasını sağlar.

Ancak uygulamada her dosyada mümkün değildir.
Mahkeme, ebeveynlerin iletişimini ve geçmiş ilişkisini değerlendirir.
Eğer taraflar sürekli çatışma halindeyse, ortak velayet reddedilir.


🧾 Velayet Kararının Değiştirilmesi

Velayet kararı kesin değildir; koşullar değiştiğinde velayet değişikliği davası açılabilir.
Örneğin:

  • Velayeti alan ebeveyn çocuğa ilgisiz davranırsa,

  • Şiddet uygularsa,

  • Yeni eşiyle birlikte çocuk için olumsuz ortam oluşturursa,

  • Çocuğun eğitimini aksatırsa,
    mahkeme velayeti diğer ebeveyne verebilir.

Yargıtay’a göre, “Velayet bir kere verildi diye ömür boyu devam etmez; çocuğun üstün yararı değişirse, velayet de değişir.”


🕯️ Velayet Davalarında Psikolojik Boyut

Velayet davaları, hukuk kadar psikolojiyle de ilgilidir.
Çünkü her duruşmada sadece deliller değil; duygular da konuşur.
Bir anne, çocuğundan ayrılma korkusuyla titrerken; bir baba, “baba sevgisinin görmezden gelindiğini” hissedebilir.

Bu nedenle iyi bir avukat, müvekkilinin duygusal durumunu da yönetebilmelidir.
Mahkemede duygusal patlamalar, hak kaybına yol açabilir.
Profesyonel temsil, müvekkilin sözünü en doğru şekilde ifade etmeyi sağlar.


💡 Boşanma Sonrası Velayet ve Nafaka Arasındaki İlişki

Velayet sahibi ebeveyn, çocuğun bakımını üstlendiği için iştirak nafakası alma hakkına sahiptir.
Ancak çocuk büyüdükçe ihtiyaçları değiştiğinden, bu iki kavram sürekli bağlantılıdır.
Nafaka artışları, velayet değişikliği veya eğitim giderleri genellikle aynı dosyada değerlendirilir.

Bu nedenle aile hukukunda bütüncül yaklaşım esastır:
Avukat sadece nafakaya veya velayete odaklanmaz; ikisini birlikte planlar.
Çünkü birinin sonucu diğerini doğrudan etkiler.


📞 Sonuç: Ekonomik Adalet ve Çocuğun Geleceği İçin

Nafaka ve velayet davaları, sadece rakamlar ve raporlar değildir; bir yaşam mücadelesidir.
Her nafaka, bir kadının yeniden hayata tutunma aracıdır.
Her velayet kararı, bir çocuğun geleceğini şekillendirir.

Bu süreçte doğru temsil almak, sadece hakkı değil; geleceği de korumaktır.
Av. Esra Ateş Hukuk Danışmanlık olarak İstanbul başta olmak üzere Türkiye genelinde;
nafaka, velayet, iştirak nafakası, nafaka artırımı ve değişikliği davalarında güvenli, hızlı ve gizlilik esaslı avukatlık hizmeti sunuyoruz.

📧 av.esraates@gmail.com
📱 0530 547 64 82